MeKtEpLi_KiZ
  HZ.MEVLANA
 

 

Mevlana, Mevlevi, Hüdavendigar ve Mollayı Rum lakaplarıyla; Belhi, Rumi ve nadir de olsa Konevi nisbeleriyle anılan Celaleddin Muhammed, bugün Afganistan'ın kuzeyinde yer alan Belh şehrinde dünyaya gelmiştir. Âlimler yetiştiren bir ailenin ferdi olan babası Baha'uddin Veledin Belh'te sahip olduğu büyük maddi ve manevi zenginlikler içerisinde çocukluk yıllarını geçirmiş ve sonrasında vatanı Konya olmuştur. Konya'daki hayatı, ailesi, dergâhı ve eserlerine intikal eden fikirleri, O'nu günümüze çok canlı bir şekilde taşımıştır. O, daha çok ilahi aşk, sevgi, zarafet ve hoşgörüyü hatıra getiren ve İslam inancını gönüllere bu bakışla sunmayı hedef edinen bir anlayışın öncüsü olarak kabul görmüştür.
Mevlana'nın hayatı ve Mevlevi yolu ile ilgili bazı önemli tarihler şu şekilde kaydedilebilir:

Mevlana'nın doğumu: Belh, 6 Rebiyülevvel 604 / 30 Eylül 1207

Ailesiyle Belh şehrinden hicret: 610 / 1212 veya 618 / 1221 tarihlerinde

Hicaz'a gittikten sonra Şam yoluyla Anadolu'ya geçiş, bazı şehirlerde bulunduktan sonra Larende'de ikamet edilirken Mevlana'nın Gevher Hatunla evlenmesi: Larende (Karaman), 622 / 1229

Mevlana'nın oğlu Sultan Veledin doğumu: Larende, 623 / 1226

Konya'ya varış: 626 / 1229

Sultanu'l ulema Bahauddin Veledin vefatı: Konya, 18 Rebiülahir 628 / 12 Ocak 1231

Seyyid Burhaneddin-i Muhakkik'in Konya'ya gelişi: 629 / 1232

Seyyid Burhaneddin'in vefatı: Kayseri, 638 / 1240- 1241

Şems-i Tebriz'in Konya'ya gelişi: 26 Cemaziyelahir 642 /23 Ekim 1244

Şems-i Tebriz’inin Konya'dan ilk ayrılışı: 643 / 1246

Ricalarla geri dönmüş olan Şems'in ortadan kayboluşu: 645 / 1247

Mevlana'nın Konya'lı Kuyumcu Selahattin'i halife tayin edişi: 647 / 1249

Kuyumcu Selahattin'in vefatı: 657 / 1258

Mevlana'nın vefatı: 5 Cemaziyelahir 672 /17 Aralık 1273

 

"Sultanu'l Ulema (Âlimlerin Sultanı) " ve "Mevlana-yı Buzurg (Büyük Efendimiz)" lakaplarıyla anılan Mevlana'nın babası Ahmet Hatibi Oğlu Bahaüddin Veled Belh'te etkin bir âlin ve sufi olarak yaşamaktaydı. Onun kubveriyye tarikatının müessisi Şeyh Necmeddin-i Kübra (ö. 618/1221)'nın talebesi olduğu kaydedilir ve tarikattaki silsilesi, Ahmet-i Gazzeli (ö.517 / 1123)'ye ulaştırır.
İslam dünyasının önemli merkezlerinden biri olan Belh'te Xlll. asrın ilk yarısındaki mevcut ilmi ve siyasi ortamdan rahatsızlık duyan Mevlana’nın babası, bütün aile efradı ve çevresiyle hicreti tercih etti, Hac maksadıyla yola çıkarak Nişabur, Bağdat, Mekke, Şam gibi şehirleri dolaşarak Anadolu’ya ulaştı. Aile yol boyunca büyük alaka gördü, Mevlana babasının yanında bu ilk yolculuğunda birçok ünlü âlimle sufi ile karşılaştı. Onların sohbetlerine tanık oldu. Larende’de bugünkü Karaman'a vardıklarında Mevlana ve ailesi için önemli gelişmelerinin yaşandığı bir döneme de girilmiş oldu muhtemelen burada geçen yedi yıl zarfında Mevlana, kafilede yer alan Hace Lala Şerefettin-i Semerkandi'nin kızı Gevher hatun'la evlendirildi, iki oğlu Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi dünya'ya geldi,"Mader-i Sultan (Sultan'ın annesi)"lakabıyla anınlan validesi Mümine hatun vefat etti, Konya’ya intikal ettiklerinde Sultan Alâeddin Keykubat ve emirleri tarafından büyük alakayla karşılandılar.

Konya'ya varıştan iki yıl sonra ailenin reisi Bahauddin Veled 80 yaşında vefat etti.
Genç Mevlana'dan âlim, müderris ve müftü babasının yerini alması istendi. Babasının müritlerinden Tirmizli Seyyit Burhanettin bir yıl sonra Şeyhine görmeye Konya'ya geldi ve esas olarak babasından dini ilimleri öğrenmiş olan Mevlana’nın tasavvufi talim ve terbiyesiyle meşgul oldu ve ayrıca bu arada Halep ve Şam'da tahsilini ikmal etmesi hususunda'da tavsiyede ve rekabette bulundu. Buluşmalarından dokuz yıl sonra, kendisine babasının manevi yönünü tanıtıp üzerinde derin izler bırakan Seyyit Burhanettin Kayseri'de vefat etti. Bundan beş yıl sonra Şems-i Tebrizi Konya'ya geldi ve aralarındaki sohbetler büyük bir etkileşmeye neden oldu. Mevlana’nın bu

buluşmadan sonra gerek hayatında ve gerekse gönül dünyasında büyük değişiklikler meydana geldi. Onun Şems'le olan yakın münasebetini kendileriyle eskisi gibi alakadar olmaması hazmedemeyenlerin tepkileri sonucunda Eflaki'nin belirttiğine göre 16 ay kadar sonra Şems Konya'dan ayrıldı. Ancak bu gidiş onu çekemeyenleri tatmin edecek bir sonuç sağlamayıpMevlana yine çevresindekilerle ilgilenmedi.

Bu durumu görenlerin ve Mevlana'nın talepleriyle oğlu Sultan Veled, önceki tatsızlıkların yaşanmayacağını Şems'e anlatıp onu ikna ederek birlikte Şam'dan Konya'ya döndüler. Fakat aynı nedenlerle ayrılık kaçınılmaz oldu ve üç yıl kadar süren bu münasebet artık tamamen sona erdi. Mevlana, derinden etkilendiği buluşma ve ayrılıktan sonra, önce Ümmü Konyalı Kuyumcu Selahatin'i kendisine halife ve hemdem edindi, oğlu Sultan Veledi onun kızı Fatma Hatun'la evlendirdi. Bu yıllar, huzuru, sükûnu aradığı; derdini, aşkını, heyecanını gazellerinde ve rubailerinde dile getirdiği bir dönem oldu. Kuyumcu Selahattin ile olan beraberliği on yıl sürdü. Onun vefatından bir müddet sonra aynı sıfatla Hüsamettin Çelebi'yi tayin etti. Ömrünün son ondört, onbeş yılını Mesnevi'yi söylemekle geçirdi. Bu eserin teşvikçisi ve yazıcısı Hüsameddin Çelebi'ydi.
Mevlana'nın Gevher Hatun'la evliliğinden Sultan Veled ve Muhammed Alaaddin, onun vefatından sonra evlendiği Kira Hatun'dan da Âlim Çelebi ve Melike Hatun dünyaya geldi. Mevlana’nın postunda Sultan Veled, Onun oğlu Ulu Arif Çelebi (M.Ö. 719 / 1329) soyundan gelenler bulunmuştur. Yaşamını "Hamdım, piştim, yandım" sözleri ile özetleyen Mevlâna 17 Aralık 1273 Pazar günü Hakk'ın rahmetine kavuştu. Mevlâna'nın cenaze namazını vasiyeti üzerine Sadrettin Konevi kıldıracaktı. Ancak Sadreddin Konevi çok sevdiği Mevlâna'yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı. Bunun üzerine Mevlâna'nın cenaze namazını Kadı Siraceddin kıldırdı. Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. O öldüğü zaman sevdiğine, yani Allah'ına kavuşacaktı. Onun için Mevlâna ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen "Şeb-i Arûs" diyordu ve dostlarına ölümünün ardından ah-ah, vah-vah edip ağlamayın diyerek vasiyet ediyordu.

 




M
e
K
t
E
P
L
i
_
K
i
Z

 
  Bugün 10 ziyaretçi (70 klik) kişi burdaydı! .
 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol